31 Aralık 2010 Cuma

ÜÇ YAŞ- ÜÇ DOĞUM GÜNÜ















Ve üçüncü doğumgünümüz, Sular ailesi tam kadro, keşke anneanneler, havun dedeley, teyzeley ve dayılay ve kuzenler de olabilseydi..Çok güzeldi, Adacık uçtu..Haftalar öncesinden başlamıştık doğumgünü partisi olacağına, kimlerin geleceğine, hediyeler verileceğine, evimizi süsleyeceğimize. İlk doğumgünü 29 Kasımda anna baba arasında yapılırken ''ama anne misafiyley gelmedi ki evimizi süslemedik ki diye'' naz yaptı, ama pastayı görünce eridi herşeyi unuttu. Hafta sonu yaptığımız partide ise, anne hazırlık yapmak için babanneden yardım istedi. Adacık babannede kaldı geldiğinde evi süslü görünce mutluluktan uçtu. Önce Ulas amca ve Seyhan Yenge geldi onlara bakın bakın diye gösterdi sonra damat ve haLa geldi, ''haya damat bakın evimizi süsledik'' diye coşkulu coşkulu anlattı. Hediyelerine bayıldı akkapılarını, kayemlerine, kitaplayına, caillou lu çoyaplarına eşofmanlarına, hıvakalarına, itfiaye ayabasına ve tamirci çantasına. Bunlar benim mi diye soyup durdu, bunları götüymeyin ama giderken dedi. Anne ve baba sana tamirci çantası almışlar dediklerinde de ''çünkü siz beni çok seviyosunuz'' diye sarıldı, bizleri kucakladı, herkeslere ''tekessüy edeyim'' dedi. Nice birlikte yıllara, sevgili oğlum, bize varlığınla mutlulukların en güzelini veriyorsun. İyi ki varsın, iyi ki doğdun canım yavrum...






























İkinci yaş, ikinci doğum gününde ise iki doğum günü yaptık. Önce Leyla teyzesi, Ferhat abisi ve kuzeni Utku'yla sonra da babanne hala, damat ve Aysel le. Adacık bu yaşgününde ise ''benim doğum günüm iiki doğdun Ada, hapy bithdek (birthday) to you'' diye ortalık da dolanıyor,mutluluktan uçuyordu. Süslemeleri babayla birlikte yaptılar, yemekleri anne yaptı.Pastaya bayıldım hayika hayika deyip durdu. İkinci doğum gününden üçüncüsüne varana kadar ki bir yıl için de hep doğum günü partisi istedi. İkinci yaşgünü toplu resmimiz ise yine bilgisayarı formatlamanın aziziliğine uğrayıp kaybolmuş :(































2010'un son gününde, bir yılın daha bittiği gerçeği ile yüzleşirken oğlumun üç yaşını tamamlamış olduğu ve bizimle geçirdiği üç yılın ne kadar dolu dolu olduğu ve nice nice hep birlikte sağlıklı yıllar olsun dileğim içimdeydi. İşte birinci yaş günü, eski adresimizde, http://adasular.blogspot.com/, birinci yaşgününde bir iki foto yüklemiş ve ona yazdığım ilk mektubu yayınlamıştım.
Detaylara değinmemiştim. İlk doğumgünleri çok heyecanlı olur, klasik nasihatler, davetli sayısı az olsun, uyku saatine dikkat, sevebileceği besinler de hazırlanmalı. Köfte hazırlamıştım afiyetle yemişti. Misafirlerimiz babanne, amca hala ve damat, aydın, ümit ve hüseyin. Bizimkisi çok şaşkındı, hediyelerinden kaplumbağa arabasına bayılmıştı.
Diş çıkardığı için de biraz da huzursuzdu, hatta ilerleyen saatlerde yatak odasına beni götürüp meme istemişti :) hala o dönemde emdiği için...Velhasıl bir yılın nasıl geçtiğini düşünerek ve oğlumun nasıl da büyüdüğünü duygulanarak geçirdiğim güzel bir doğumgünüydü...
























29 Aralık 2010 Çarşamba

PUSET ve ADA 3

Pusetli gezi sevdası Adacık ve bizim için ''Araba Sevdası''
oldu yani :) Şu istanbul sokakları da düzelseydi, biz göremedik bundan sonraki bebekli aileler ve engelliler için bu dileklerimizi iletiyor rampalı yollar talep ediyoruz :)













PUSET ve ADA 2

Tatillerde, istanbul'un Avrupa Yakası'ndan Anadolu yakasının her ucuna kadar yaz kış demeden Adacık la pusetimizde dolaştık.
İlk birkaç aylık dönemini hatırlıyorum da on beş dakika zor dururdu. Koliğinden ötürü kucak ister uyuduktan sonra koyardık. Şimdi ise inmek bilmiyor :)















28 Aralık 2010 Salı

PUSET ve ADA







Puset bizim hayatımızda öyle yer tutttu ki sırf Ada'nın pusetiyle çektiğimiz fotolarını koyayım dedim tabii sığmadı. İlk pusetimizi yirmi günlükken almıştık ve sürekli sokaklardaydık ve hala dahi gezmeyi çok seven bir aile olduğumuz ve arabamız da olmadığı için toplu taşıma araçları ve pusetle bu işi çözdük. Adacık şimdi üç yaşında, üç puset eskittik. İlk pusetini sağlam olsun, güvenli olsun diye biraz ağırcana almıştık, tabii bizimki büyüyünce sığmaz oldu ve ağır gelmeye başladı daha hafif baston tiplilere geçtik. Tüm gün, ailece İstanbul gezileri ve alışverişlerimizi birlikte yaptığımız için uykusu geldiğinde rahatça uyuyabiliyor. Toplu taşıma araçlarında da onun için yer sıkıntısı çekmiyoruz. Ancak İstanbul,hele de Ankara kaldırımları çocuklu aileler için yani pusetli aileler için berbat, kaldırımlar yok dencek şekilde araba parkedilmiş, ya da kırık dökük, üst ve alt geçitlerde rampalar yok. Puseti de ayrıca kucağınızda taşıyıp geçmeniz gerekiyor. Çocuk dostu yollar istiyoruz, bu durumlarda engelli, tekerlekli sandalyedeki insanları düşünmeden edemiyorum. Evlere mahkum ediyorlar insanları, çıkmayın, tekerlekli sandalyelerinizle, pusetlerinizle dolaşmayın dercesine sadece otomobil arabalara yer var diyorlar. Anne ve bebek hakları, gelişmiş toplumlarda olduğu gibi insan hakkı, yol hakkı sokağa çıkma hakkı istemekteyiz. :)







27 Aralık 2010 Pazartesi

RESİM ÇALIŞMALARIMIZ





Ada'mızla ilk resim çalışmalarımızı, ilk çizimlerimizi, ilk boyamalarımızı 14 aylık ve bir haftalıkken başlamıştık. İlk soyut çalışmalarını o gün verdi :) İşten çakışta ilk boya kalemlerini almıştım. Kağıda öyle karakterli attı ki ilk çizgilerini, kuzguna yavrusu anka görünürmüş, hemen fotolarını çekip dolaba asmıştım ancak bilgisayarımız formatlanırken gitti tabii o ilk karalamalar. Geçen yıl, ikinci yaşgünü öncesi parmak boyalarımızla el baskısı yaptık, yakınlarımıza, doğumgününe gelen dostlarımıza da kartlarımızı hediye ettik.
Çocuk resim gelişimi, kitaplardan öğrendiğimiz kadarıyla karalamalarla başlar, sonra çizgiyle devam eder ve dairelere dönermiş. Zamanla kalem becerisi için birlike iki noktayı birleştirme çalışmaları yapmıştık, ilgi olan nesneleri birleştirmek gibi, örneğin yavru köpek, kuzu ve civciv bir yerde, anneleri diğer tarafta onları birleştirdik. Adacık 3 yaşında ve ilk somut resim örneklerini vermeye başladı'' biy avaba yaptım anne diye'' geldi.
Dün gece de ailemizin resmini yaptı, baba en büyük, anne ve ada, hepsi el ele tutuşmular :)...Sanatsal çalışmalarımız devam etmekte, bizi izlemeye devam edin :)

AKTİVİTELERİMİZ




























Ada'yı bu yıl kreşe göndermedim. Hem hala küçük olduğunu düşündüğüm için hem de herşeyin onun etrafında döndüğü, bu dönemi rahat rahat yaşasın istedim. Ama birlikte aktivite yapılır, güzel güzel şeyler ortaya çıkartılır tabii. Bir kitap buldum eğlenceli faaliyetler diye, beraber kesip yapıştırıyoruz, ortaya da bu şirin şeyler çıkıyor, Adacık da bunlara bayılıyor.

YENİ YIL KARTLARI







Yeni bir yılın yaklaşması ve coşkusu içimizde,''yeni'' yeni bir başlangıç herşey için, tüm olumsuzlukların arkada kalması dileği ve yeninin de iyilikler getirmesi ümidiyle bu yıl sevdiklerimize kart gönderelim dedik. Ada'ya da bu duyguyu yaşatmak istedim. Eskilerde cep telefonları bilgisayarlar yoktu PTT nin önünden kartlar seçilir, özellikle de yılbaşı için simli, kardan adamlı kartlar olurdu, ve yakınlarımıza kartlar yazar, iyi dileklerde bulunur, postalardık. Biz de önce Aday'la Unesco kartlarından aldık, bari geliri çocuklara gitsin dedik, tabii kendimiz de birlikte ayrıca kart yapıp, ekleyelim değil mi? Malzemelerimiz; pamuk, makas, siyah karton, yapıştırıcı, burnu için, turuncu sakız kağıdı, ve ağzı için de sakız kağdının parlak iç kısmı...Kardan adamlı kartlarımız hazır, sonra da Adacık la postaneye birlikte gidip, gönderdik..MUTLU YILLAR