18 Ekim 2009 Pazar

KAVUŞMA-DOĞUM-İLK ANLAR











Geriye dönük yazmak biraz zor geliyor şimdi bana..Ama aynı zamanda hafızayı tazeleyici ve üzerinden zaman geçtikten sonra bakmak, sana neler bıraktığını hatırlatıyor....Günlüklerimde, doğumdan bir gece öncesinde neler yaşadığımı buluyorum, nefes bile alamadığımı, bir an önce gelsin dediğimi, çok merak ettiğimi, nasıl bir bebek olacağını, acaba bakabilecek miyim dediğimi, altını bağlamayı bile bilmediğimi, çok heyecanlı bir o kadar da korkak buluyorum kendimi...Ve hastaneye sabaha karşı varış ve doğuma gidiş...Gözlerimi açtığımda bebeğim karşımdaydı...Çok güzeldi, sürekli ağzını açıyordu..Anne karnındaki alışkanlıklarını sürdürüyor demiştim içinden..Plesentedan beslenmekten aynı şeyleri istiyor diye düşünmüştüm...Haftalar öncesinden kitaplar okumuştum emzirmekle ilgili, emzirmenin ne kadar önemli olduğunu, anne sütünün mutlaka gerekli olduğunu vs. biliyordum ve mutlaka da yapmalıydım ...Ama okuduklarınla yaşadıkların uyuşmuyor her zamanki gibi...İlk önce hemen memeyi kapmıştı ve ben çok mutlu olmuştum...Ne güzeldi oğlumu koynuma almak onu emzirebilmek...Gelenler, gidenler, çiçekler dostlar, ne güzeldi o an...Sonra ertesi günü almadı sürekli ağladı, o ağladı ben de ağladım..Sol göğsümü hiç almadı, sağ göğsüm ise mastit olmuştu...Yanlış tutturmuşum meğer bunu sonra farkadebildim...Sütüm de tam gelmemiş..Sütün henüz gelmemiş dediklerin de çok bozuluyordum, ne demek yani kabul etmiyorum...Sütüm var benim :) diye dolaşıyordum..Ben oğluma sadece anne sütü vereceğim diyordum..Ağzı da pamukçuk olmuştu bebeğimin karbanotlı suyun iyi geldiğini yazıyordu internet ve kitaplar ama nasıl bir psikolojiyse onu bile verirken sadece anne sütü almalı hiç bişey vermemeliyim diyordum ve ağlıyordum...Nur topu gibi postnatalım da olmuştu yani..Herşey batıyor ve iyi bir anneyim çok iyi bir anne olacağım diyordum içimden...Sonunda anne sütü ve emzirme savaşım mutlulukla sonuçlanmıştı. Emzirmeyi başarmıştım...
Oğlumla geçen ilk zamanlarım bana emzirmek, gaz çıkarmak ve uyutma çabaları ile geçen yalnızlığımı da hatırlatıyor....Nerdeydi büyükler, nerdeydi deneyim sahipleri, arkadaşlar, nerdeydi dostlar, nerdeydiler? Annecim kırk günden sonra gitmişti o da bişey hatırlamıyordu zaten. Anne olmayanlar bilmiyordu neler olduğunu ya da olabileceğini, anne olanlar da sanırım yalnız geçirdikleri için o dönemlerini tüm anneler gibi baş başa bırakmak istediler bebeğimle beni...Anneliğin bir de böyle bir yanı var yani güzellemelerinin dışında, artık bambaşka biri olmuşsundur, bundan sonra da eskisi gibi olamayacaksındır, yeni bir kimliğin vardır...Bir yandan dünyanın en güzel duygusudur hiçbirşeye değişmezsin yaşadıklarını ve iyi ki de anne olmuşsundur, agnostik bile olsan çok şükürler ağzından düşmez çünkü mucizedir yaşadıkların ve onun varlığı, kokusu, bir gülümsemesi, sıcaklığı herşeye bedeldir, bir yandanda dünyanın en zor mesleğidir ve en zor kimliktir bence...Yavruma hoşgeldin derken, bağrıma basarken ve kavuşurken hoşgeldin annelik demişim meğer...